Nâzım Hikmet 1951’de yurtdışına kaçtıktan yaklaşık bir ay sonra Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkartılmıştır. Bu tarihten sonra şairin kitapları da basılmamıştır “memleketi”nde. (Aslında Nâzım’ın kitaplarına konulan “de facto” yasak 1936 tarihine dayanır. 1949’da cezaevindeyken Ahmet Oğuz Saruhan ismiyle tercüme edip Ahmet Halit Kitabevi tarafından tab edilen La Fontaine’den Masallar’ı saymazsak Türkiye’de yayınlanan son kitabının basım tarihi 1936’dır.) Ta ki ölümünden iki yıl sonrası olan 1965’e kadar. Mezkûr yılda Millî Şef 1960 ihtilâlinin sağladığı imkânla hükümetin en tepesindedir ve son iktidar günlerini yaşamaktadır. İnönü Yön dergisinin “Paşam”lı ricaları sonucu Nâzım’ın kitabının Türkiye’de yayınlanmasına müsaade eder. Basılmasına müsaade edilen şiir kitabını tahmin etmek hiç de zor değildir: Kurtuluş Savaşı Destanı.
Bu kitap Bilgi Yayınevi’nin 1968 yılı baskısında yeniden düzenlenerek (Kitabı basıma hazırlayan: Cevdet Kudret) Kuvâyi Milliye adıyla yayınlanmıştır. İşte Nâzım Hikmet’e –bir anlamda da Mehmet Akif’e- uygulanan sansür bu baskıyla başlamıştır. Kuvâyi Milliye’nin Sekizinci Bab’ında “Saat 4.45” diye başlayan bölümde Nâzım Hikmet, şiir kahramanı Nureddin Eşfak’ın ağzından İstiklâl Marşımızı “aksayan bir taraf” olduğu gerekçesiyle eleştirir. Yazının konusu bu olmadığı için geçiyorum. Nâzım Hikmet sözü İstiklâl Marşı şairine getirir ve der ki: “Âkif, inanmış adam / büyük şâir”.
“Âkif, inanmış adam / büyük şâir” mısraı Yön Yayınları’nın yaptığı ilk baskıda vardır ve İsmet Özel’in tespitiyle (Allah İsmet Özel’i başımızdan eksik etmesin) daha sonraki bütün baskılarda bu mısra sansüre uğratılmıştır: http://www.gumushilal.com/2011/12/ismet-ozel-28-aralik-2011-%E2%80%93-saat-1540/ (Ayrıca: İsmet Özel, İade–i İtibar, Yeni Şafak, 13 Şubat 2001). Şiirde yer alan “büyük şâir” ibaresi ilk baskı dışındaki baskılarda yoktur. Türkiye’de kendilerini edebiyatın merkezinde göstermeye çalışan şahıslar Nâzım’ın Akif’e “büyük şâir” demesini hazmedememişler ve Nâzım’ı sansürlemişlerdir.
[Yön Yayınları’nın bastığı söz konusu kitabın ilk baskısını nereden bulacağız diyenler, Nâzım Hikmet’in okuduğu “Büyük Taarruz 3” şiirini dinleyebilirler.]
Ahmet Gemicioğlu